بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَيْنَمَا تَكُونُواْ يُدْرِككُّمُ ٱلْمَوْتُ وَلَوْ كُنتُمْ فِى بُرُوجٍ مُّشَيَّدَةٍۗ وَإِن تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُواْ هَٰذِهِۦ مِنْ عِندِ ٱللَّهِۖ وَإِن تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُواْ هَٰذِهِۦ مِنْ عِندِكَۚ قُلْ كُلٌّ مِّنْ عِندِ ٱللَّهِۖ فَمَالِ هَٰٓؤُلَآءِ ٱلْقَوْمِ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا ٧٨

«Nerede olursanız olun velev tahkim edilmiş yüksek kafalarda bulunun, ölüm size çatıb yetişir». Eğer onlara bir iyilik dokunursa: «Bu, Allah katındandır» derler. Şayet onlara bir fenalık dokunursa. «Bu, senin katından (senin yüzünden) dir» derler. De ki: «Hepsi Allah tarafındandır». Böyle iken onlara, o kavme ne oluyor ki (kendilerine söylenen) hiç bir sözü anlamıya yanaşmıyorlar?

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu